Alışkanlıklar Değişmez Mi?
Pandemi hayatımız da köklü değişiklerin olmasına sebep veren zorunlu bir hal almışken, bireysel ve kurumsal faaliyetlerimiz durmadan devam ediyor. Ticaret anlayışımız ve pazarlama metotlarımız dijital platformlara uyum sağlamışken covid-19 aşısının bulunması ile hayat eskisine dönüyor gibi.
Dünyanın her noktasında uygulanan farklı covid-19 aşıları bireylerin üzerinde anlamsız bir rahatlama oluşturmuş durumda. Aşı sadece hastalığa karşı bir önlem bir garanti değil. Böyle olmasına rağmen aşı olan ülkeler maskeleri mesafeleri önlemleri unutur oldular. Değişen hastalık, mutasyona uğrayan virüs veya yeni dalgalar bir anda unutuldu.
Yaşam normale dönüş yolunda hızla ilerliyor. Bireylerin bu rahatlaması tabii ki ticarete de yansıyor. Hotellerde doluluk oranları artıyor. Partiler yaygınlaşıyor. Yeme içme sektörü normalde döndü. Peki sanayici? Peki plastik sektörü?
Bu rahatlama sonucunda elbette sanayi ve plastik sektörü de normale dönüyor veya dönüşüyor. Üretim zaten bir şekilde devam ediyordu. Tedarik zinciri zor olsa da tamamlanıyordu. Ancak dijitale dönüşmüş olan pazarlama bireylerin talepleri ile tekrar fiziki temasa dönüşüyor gibi. Kötü mü? Belki de değil… Ülkeler bu kadar rehavet halinde iken her zaman olduğu gibi plastik sektörü aldığı önlemler ile yine tek kahraman rolünde.
Dünyanın en büyük fuarlarından biri olan K fuarı 2022 yılında 19-26 Ekim tarihleri arasında yapılması planlanmakta. Almanya’ nın Düsseldorf kentinde yapılacak olan K 2022 fuarı cazibesinden hiçbir şey kaybetmemiş gibi gözüküyor. Yüz yüze etkinliklerin alışkanlıklarımız da elbette büyük bir payı var. K Fuarına olan taleplerin alışkanlıklarımızın pek de değişmediğinin göstergesi. Organizatörler, dünyanın dört bir tarafından yaklaşık 3000 şirketin gelecek yılkı K 2022’ye katılım için kayıt yaptırdığını ifade ediyor. Sadece K Fuarı mı? Elbette hayır! Sadece plastik fuarları mı? Elbette hayır! Bütün fuarlar adeta talep patlaması yaşıyor.
Dijital platformlar, dijital dönüşüm elbette bir zorunluluk. Pandemi olasa da olmasa da, dünya bizi dijital dönüşüme zorluyor. Ancak fiziksel temas, yüz yüze görüşme, samimiyet, bireysel ilişkilerin ve ticaretin lokomotifi. Herkes özledi o günleri. Herkes özledi fuar da ki telaşları, toplantılarda ki gülüşleri, el sıkışılan anlaşmaları, keyifle uçakta içilen yorgunluk kahvelerini… Ama biraz da dikkat lütfen. Hayat normalleşiyor, her şey stabil hale geliyor ama mesafelere, bir dönem daha tedbirlere biraz dikkat edelim. Dikkat edelim ki bu kadar önlem, bu kadar çaba, bu kadar bedel ve elbette bu kadar can boşa gitmemiş olmasın!
Hayat elbet devam edecek, öyle veya böyle, alışkanlıklarımız olsa da olmasa da… önemli olan bu hayat için sürdürülebilirlik ve istikrar için çaba göstermeye devam etmemizdir. Sarılmayı kim özlemez ki?