Anılar Pazarı
Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir diye tanımlanır. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Kişisel yaşam izlenimlerimiz değilmi dir hayatı hayat yapan.
Çocukluktan başlayıp olgunluk yıllarımıza kadar ne çok anı biriktiririz. Taşınmalar veya bahar temizlikleri çıkarır o eşsiz anıları karşımıza. Bazen çocukluktan kalan bir plastik sarı ördek, bazen lise albümü bizleri alır götürür geçmişe. Onlarca anı birikir evlerimizin köşelerinde. Kıyamayız o eski eşyalara saklarız onları. Anlam veremediğimiz anılar da olur içlerinde elbet. Önemsiz gibi düşür atarız onları. Anlam veremediğimiz anılarımızı taşıyan bu anılar sokakta hemen değer bulur. Ne kadar ironik değil mi? Bizim için değerli olmayan anılarımız bir başkası için değerli hale gelir.
Sokakta toplanan terk edilmiş birçok anı bir başkasının hayatında anı toplamak için yola çıkar. Eski bir radyo, bazen bir tablo veya fotoğraf makinesi değer bulur yabancı ellerde. Anılar pazarı kurulur her yerde. Her kıtada, her ülkede, her şehirde hatta her mahallede kurulur bu anılar pazarı. Bit pazarlarından bahsediyoruz elbette. Bit pazarları bazıları için sadece bir geçim kaynağı iken bazıları için ise yaşam amacıdır. Eski eşyaları toplamak ve bu eski eşyaları bir hayattan başka bir hayata emanet etmek kutsal bir görev aslında. Tabii bu pazarların sadece maddi bir kazanç veya manevi bir değer olmasının yanında aslında bu bit pazarları doğal geri dönüşüm alanlarıdır.
Çoğu zaman keyif için gezilir bit pazarları. Birçok görmediğimiz eşya veya hayatımızın bir dönemin de bizde izler bırakmış eşyaları görmek ve incelemek keyif verir bizlere. Hatta sosyal medyalarda bit pazarı gezme videoları oldukça görüntüleme almaktadır. Sadece keyif alanlar mı gezer bit pazarlarını? Elbette hayır… anı avcıları da oldukça fazladır. Anı avcıları ellerine aldıkları eski plastik bir duvar saatini saatlerce inceledikten sonra kimsenin o saate göremediklerini görürler ve saati satın alırlar. O saati restore ederler, iyileştirirler ve saatin içinde ki anıları günümüze taşıyarak tekrar canlanmalarını sağlarlar.
Peki bu bit pazarlarının doğal geri dönüşümü nerededir? Pazarın tam kalbindedir! Diyelim ki sizin çocuğunuz için bir bisiklete ihtiyacınız vardır. Klasik plastik kırmızı üç tekerlekli bir çocuk bisikletine ihtiyacınız var. Bu bisikleti edinmenizin en kolay yolu hepimizin çok iyi bildiği gibi bir mağazaya gidersiniz veya internetten incelersiniz ve satın alırsınız. İkinci yöntemi ise hemen tanıdıklara sormak. Üçüncü ve en keyifli yolu ise bir bit pazarına gitmek, saatlerce çocuğunuz ile orada gezerek anılar ile içinizi doldururken çocuğunuzun merakını gidererek ve pazardan eski bir plastik bisiklet almak. Sonuç! Bir bisikleti geri dönüştürmüş oldunuz. Kim bilir belki de o bisiklet daha önce bir ünlü politikacıya veya çok ünlü bir sanatçıya aitti. O bisiklette kim bilir ne anılar var? Üstelik çok ama çok ucuza aldınız bu anıları ve geriye bu bisikletin keyfini çıkarmak kalıyor.
Tercihler belirler hayatımızı… hayatımız ise anılarımızı… Güzel anılar biriktirmeniz dileği ile…