Ayar Tutturmak
İstanbul’un, Bursa’nın veya tarihi geçmişi olan herhangi bir şehrin eski bir mahallesinde kendinizden geçtiniz mi hiç? Tarihi dokunun büyüsüne kapılıp, saatlerce sokakları arşınladığınız oldu mu? Eski yapıların insanda uyandırdığı duygular çok değişken olabilir. Sizi, tarihin sayfaları arasında hiç beklemediğiniz bir yolculuğa çıkartabilir. Bu ihtişamın ardında yatan sebep nedir peki? Eski yapılar bizi büyülemeyi nasıl başarıyor?
O yapılar inşa edilirken ortaya koyulan emektir belki de bizi bu denli kendine çeken. İnşaat teknolojilerinin bu denli gelişmediği bir dönemde güzel bir binayı inşa etmek için gösterilen çaba, bugünkinin epey ötesindeydi. En önemlisi, insanlar bugün hayatımızı kolaylaştıran pek çok imkandan yoksundular. Dışarıdan olanca ihtişamıyla bize göz kırpan yapıları belki bir de onları inşa edenlere, içlerinde yaşayanlara sormak gerekir! PVC hayatlarını ne denli kolaylaştırırdı, kim bilir!
Bugün mimari olarak sahip olduğumuz imkanların ve kullanabileceğimiz yapı malzemelerinin bir sınırı yok desek yanlış olmaz belki de. Ancak bir malzeme var ki, geçmişle gelecek arasında büyük bir uçurum yaratıyor; PVC. Bir düşünsenize PVC’nin ev içerisinde ne kadar çok kullanıldığını; Pencereler, kapı profilleri, cephe kaplamaları, su boruları, zemin kaplamaları... Tüm bunların ve çok daha fazlasının hayatımızdaki rolünü düşününce, PVC’den önce insanlar nasıl yaşıyordu diye sormamak mümkün değil! O kadar ki, bugün belli ürün kalemlerinde alternatifi bile yok.
Bir kaza eseri olarak 19. yüzyılda Henri Victor Regnault ve Eugen Baumann tarafından keşfedilen polivinil kloridin serüveni biraz sancılı olmuştur. 20. yüzyılın başlarında PVC’yi ticari ürünlerde deneme çabaları, maddenin katı halde işlenmesinin zorluğu ve polimerin yapısının gevşekliği sebebiyle ilerleyememiştir. Nihayet 1926’da Waldo Semon, PVC’yi farklı maddelerle karıştırarak plastikleştirmiş, böylece PVC’nin ticari olarak kullanımı başlamıştır. 140 yıl ömre sahip olması, kolayca işlenebilmesi, tam 7 kez geri dönüştürülebilmesi,
PVC’nin hayatımızı ne denli kolaylaştırdığına şüphe yok. Türlü renklerle, türlü modellerle her bütçeye uygun olarak evlerimizi a’dan z’ye dekore edebilmemize olanak sağlayan PVC, buna uygun alanlarda kullandığında güzel. Bazı restorasyon facialarında gördüğümüz gibi, mesela 2 bin yıllık bir kalenin pencerelerini restore ederken PVC kullanmak, eşyanın tabiatına aykırı ve absürt, her şey yerinde güzel. PVC mükemmel evet, bunu hepimiz biliyoruz ancak abartmasak daha iyi olur sanki!