Denizden Ruhun Derinliklerine Dalış
Deniz derinliklerinde başka bir dünyada özgürce dolaşmak, su altı dünyasını keşfetmek tarif edilemez bir duygu. Bu dünyayı keşfederken ihtiyaç duyulan en önemli ekipmanlardan biri şüphesiz dalgıç giysileridir.
Derin denizleri keşfetmek, karışık olduğu kadar, aynı zamanda tehlikeli bir çaba gerektirmekte. Bununla birlikte denizlerin dibinde yer etmiş şeyleri keşfetmek, her zaman insanoğlunun tutkularından biri olmuştur. 1715 yılında İngiliz mucit John Lethbridge, 18 metre derine inebilen ve 30 dakika kadar da orada kalabilen bir dalgıç elbisesi geliştirdi. 19. yüzyılın ortalarında ise su geçirmez olan metal dalgıç kıyafetleri kullanılmaya başlandı. Bu giysilerde kaskta bulunan boru yüzeyde kalıyordu ve böylece dalgıçlar nefes alabiliyorlardı. Fakat basınç yüzünden dalgıçlar çok derine inemiyorlardı.
Dalgıç kıyafeti teknolojisinin zirve noktası ADK olarak adlandırılan atmosferik dalış kıyafetleridir. Bu kıyafetlerin özelliği ise, dalış yapan kişilere 600 metre derinliğe kadar iniş imkanı sunmasıdır. Bu kıyafetlerden ilki 1882 yılında yapıldı ve ağırlığı ise yaklaşık 376 kilogram kadardı! Bu kıyafetle birlikte pek çok değişik versiyonu da yapıldı. Fakat bu kıyafetlerdeki asıl problem, yüksek basınçlara dayanabilecek bir kol yapamamaktı.
Daha sonrasında ise İngiliz mühendis, J.S.Peress ''Tritonia'' isimli bir kıyafet tasarladı. Bu kıyafetin özelliği ise, 360 metre derinlikte ve yüzeydeki basıncın 35 katı yüksek basınçta bile dalgıca çalışma olanağı sunmasıydı. Bugünlerde ise yine aynı şekilde, bu dalış kıyafetleri derin deniz araştırmalarında kullanılmakta.
Günümüzde ise dalgıç elbiseleri neopren (aynı zamanda polikloropren veya PC-kauçuk ) ile üretilmektedir. Neopren iyi bir kimyasal kararlılık sergiler ve geniş bir sıcaklık aralığı üzerinde bir esneklik sergiler. Neopren dalgıç elbiselerinde yalıtımın sağlanması ve genel olarak basıncın yönetilmesi için oldukça etkilidir.
Dalgıç elbiselerinin tabii ki bir kullanım ömrü vardır. Bu kullanım ömrünün sonucunda kendi kaderlerine bir çok hatıra ile terk edilmektedir. Ancak bu terk edilişi fark eden Suga, dalgıç elbiselerini geri dönüştürerek yoga matı yapmaya başladı. Şimdiye kadar 27.000’den fazla dalgıç giysisi geri dönüştürülerek, yoga seanslarında sessiz ama derinden hikayelerini ruhlarımıza fısıldamaktadır.
Derin sularda yaşanan huzur verici ve büyüleyici dakikalar, artık ruhumuzun tam içinde, tam derininde.