Kahraman Oyuncaklar
Psikanalizmin kurucusu ünlü psikiyatr Sigmund Freud, oyun oynayan bir çocuğun “dünyasında yer alanları kendisini mutlu edecek yeni bir biçimde yeniden düzenlediğini” söyler. Sahi, oyuncakların olmadığı bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Çocukluğumuz nasıl geçerdi acaba hayallerimizin sınırını zorlayan oyuncaklarımız hiç var olmasaydı? Neyse ki bu soruya cevap aramak zorunda değiliz çünkü dünyadaki bütün çocuklara yetecek kadar oyuncak var!
“Bir oyuncak var ki, çocukların zekasının gelişiminde çok büyük yer tutuyor ve hayallerinin sınırlarını sonsuzluğa taşıyor; legolar. Aslen bir marka ismi olsa da, yarattığı sükse ve başarı, markanın ürüne ismini vermesine sebep olmuştur. Basitçe tanımlamak gerekirse, lego birbirine geçirilebilen minik plastik bloklar ile sonsuz şekil ve konsept oluşturulmasına olanak veren bir oyuncaktır. Büyük buhran esnasında küçülen ekonomi ve oyuncağa artan talep, marangozluk hizmetleri sunan küçük bir atolye olan markanın ilgisini tamamen oyuncaklara yöneltmesini sağladı.
Metalden ve ahşaptan üretilen bloklar büyük bir başarı elde etti ve legolar gittikçe popülerliğini arttırmaya başladı. Ancak İkinci Dünya Savaşı, dünyada pek çok şeyi değiştirdiği gibi, üretim ve tüketim alışkanlıklarını da değiştirdi. Metal, savaş sanayisinin ayrılmaz bir parçası olduğu için oyuncak üretiminde kullanılması düşünülemezdi; şartlar ağır, kaynaklar kısıtlıydı. Ahşabın da üretimi zahmetliydi ve tıpkı metal gibi zor ulaşılabiliyordu. İşte böyle bir dönemde, plastik hammaddeler materyal kıtlığına çözüm olarak ortaya çıktı.
Legonun şahlanışı da işte tam olarak böyle başladı. Plastik hammaddeye kolayca ulaşılabilmesi, şekil vermenin metal ve ahşaba kıyasla çok daha kolay olması, dayanıklılığının yüksek olması gibi sebepler, mecburi bir durum olan plastik hammadde kullanımının markayı hayal dahi edemeyeceği bir noktaya taşımasına olanak sağladı. Zaman içerisinde marka üretimde sadece plastik hammadde kullanmaya başladı ve bugün dünyanın en büyük oyuncak firması.
Yapılan araştırmalar, legoların çocuk gelişiminde önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Henüz küçük yaşlarda estetik algıyı geliştirmek ve problem çözmek, hesap yapmak, el becerisini ve hafızayı güçlendirmek, eldeki imkanları kullanarak optimum fayda elde etmek ve hayal gücünün sınırlarını zorlamak gibi sayısız fayda, bu basit plastik bloklar tarafından sağlanıyor. Bir çocuğun hayal gücünün sınırlarını asla bilemeyiz; ancak sınırlarını genişletmesini bu basit görünümlü oyuncaklar sayesinde sağlayabiliriz. Kim bilir; belki de nice büyük mimarlar ve mühendisler, potansiyellerini bu minik plastik bloklar sayesinde keşfetmiştir!