Nefes Al Nefes Ver
Ventilatör son günlerde çok sık duyduğumuz terimlerden biri daha ve ürkütücü bir kelime olsa da koronavirüs ile mücadelede en önemli yaşam kaynağı belki de. Vantilatör ventilatör nasıl telaffuz edersek edelim dünyada birçok otomotiv şirketi üretim parkurlarını revize ederek ventilatör ihtiyacını karşılamak için durmadan çalışmaktadırlar. ABD başkanı Donald Trump atıl olan ve ventilatörlerin tamir edilerek ve geri dönüşümü sağlanarak ventilatör açığının kapatılması için istekte bulundu. Evet konu bu kadar önemli konu hayat meselesi konu bir nefes kadar önemli.
Mekanik ventilasyon herhangi bir sebeple akciğer yaşamsal bir fonksiyon olan solunum işleminin yapay olarak ventilatör adı verilen bir cihaz yardımı ile sürdürülmesidir. Günümüzde özellikle yoğun bakım hekimliğindeki hızlı gelişmeler mekanik ventilasyon uygulamasını tedavinin ayrılmaz bir parçası yapmıştır.
Yaşam için gerekli iki fonksiyondan biri olan solunum ile ilgili ilk bilgiler Mısır, Çin ve Yunan kaynaklarında dikkat çekmektedir. Batılı kaynakları ele aldığımızda mekanik Ventilasyon uygulamasına ait tarihi gelişim şu şekilde özetlenebilir: İlk kez Hipokrat MÖ. 460 yılında havayı bilimsel olarak değerlendirmiş ve suda boğulma vakalarında nefes borusuna yerleştirilecek bir kanül vasıtasıyla hastaya hava gönderilmesi gerektiğini bildirmiştir. Mekanik ventilasyon uygulamasının ilk örneği ise 1541’de Vesalius tarafından gerçekleştirilmiştir. Vesalius ölmek üzere olan bir köpeği trakeasına yerleştirdiği kanülle havalandırmış ve kalp atışlarındaki düzelmeyi saptamıştır. 1931’de Emerson’ın geliştirdiği Drinker’in benzeri çelik akciğer 1948-49 yıllarındaki Los Angeles Polio epidemilerinde yaygın kullanım alanı bulmuştur. Modern anlamda pozitif basınçlı mekanik ventilasyon ilk olarak, 1952 Danimarka ve 1953’de İsveç’te ortaya çıkan polio epidemilerinde Engström tarafından uygulanmıştır. 1980’den itibaren mikroişlemci ventilatörler hızla yaygınlaşırken “basınç kontrollü” ve “basınç destekli” ventilasyon gibi yeni modlarla günümüze kadar gelinmiştir.
Mekanik Ventilasyonda Modlar
1)Kontrollü Modlar: “Ne ayarlarsan onu alırsın”. Ventilasyonu tamamen ventilator kontrol eder. PaCO2 hassas kontrol gerektirdiğinde (nadiren) kullanılır.
2) Assiste Modlar: İki form var: Assist kontrol mod ve Aralıklı Zorunlu Ventilasyon (SIMV). En sık kullanılan modlardır. Bu formlar hasta spontan nefes aldığında farklıdır.
Asist Kontrol Mod: Ventilator ayarlanan solunum hızında makine solukları verir. Hastanın spontan solukları ventilatör tarafından asiste edilir. Hastanın başlatmasına yanıt olarak ventilatör tam bir makina soluğu verir. Hastanın soluk sayısını iki katına çıkarması dakika ventilasyonuda 2 katına çıkarır. Kriz durumlarında veya yüksek dakika ventilasyon gerektiren hastalıklarda faydalı.
Aralıklı Zorunlu Ventilasyon: Ventilator ayarlanan solunum hızında makine solukları verir. Hastanın spontan solumasına izin verilir fakat spontan soluk desteklenmez. Volüm, akım ve zaman hasta tarafından ayarlanır. Dakika ventilasyonda daha az dramatik dalgalanmalar olur. Daha fazla konfor sağlar ve sık kullanılan bir moddur.
Spontan Modlar: Makine soluğu yokdur. Sadece hasta soluk alır. Bu nedenle sadece spontan soluyan hastalarda kullanılır. Hasta solukları ayarlanmış bir basınç veya volümde ventilatör tarafından desteklenebilir, ancak makine soluğu yok. Genellikle Mekanik Ventilasyondan ayırmada (Weaning) kullanılır.
Covid-19 sebebi ile ventilasyon uygulanan hastaların yaşama sağlıklı dönüşü bir mucize değil bir sistem başarısıdır. Kronik hastalık ve yaşlılık sebebi ile bazı hastaların bu savaşta yenik düşmesi elbette üzücüdür. Alınabilecek önlemlerden en önemlisi bu savaştan bir ders çıkararak gelecek salgınlar için hazırlı olmak. Bu hazırlıkları mükemmele yakın yapabilmek için teknoloji ve plastik sektörünün ventilatör alanında yatırım yapması ile mümkün olacaktır.