Plastik Olmasaydı Uçaklar
PLASTİKLER UÇAĞIN SADECE KOLTUK, ZEMİN GİBİ İÇ ALANLARINDA KULLANILMIYOR. AYNI ZAMANDA SON DERECE KARMAŞIK TEKNİK DÜZENEKLERDE, MOTOR PARÇALARINDA VE UÇAĞIN AKLINIZA GELEBİLECEK HER YERİNDE KULLANILIYOR.
Teknoloji ve ulaşım tarihi düşünüldüğünde uçaklar hayli yeni sayılabilirler ancak artık hayatımızın çok önemli bir parçası oldular. İş seyahatlerinden, tatillere, kargo taşımacılığından, acil sağlık müdahalelerine her alanda kullanılıyorlar. Dünyadaki birçok insan için hava taşımacılığı vazgeçilmez önemde. Plastik, uçakların ve hava taşımacılığının hayatımızın bu kadar içine girmesini ve yaşam kalitemizi yükseltmesini sağlayan en önemli hammadde.
1970’lerden beri havacılıkta plastik kullanımı neredeyse 4 katına çıktı ve havacılık endüstrisinin plastik sanayinden talepleri gün geçtikçe artıyor, plastik teknolojilerine yatırımlar yükseliyor.
Peki ya plastik hayatımızda hiç olmasaydı?
Hava araçlarının ağırlığı bugüne oranla çok daha fazla olurdu ve yakıt tüketimi kayda değer miktarda artardı. Plastiğin her kilogramda 2.000 dolarlık yakıt tasarrufu olmazdı ve tüm bunlar çok pahalı uçak bileti anlamına gelirdi.
Düşük yakıt tüketiminden kaynaklı yakıt tüketimi tasarrufu olmazdı ve çevreye verilen zarar kat kat artardı.
Plastik yerine kullanılacak metaller paslanırdı. Bu da artan bakım maliyetleri, en önemlisi de daha çok uçak kazası anlamına gelirdi.
Esnek ve kolay işlenebilen plastik kullanılmadığı için hava taşıtı tasarımı gelişemezdi. Bu da en basitinden dış yapıda daha az aerodinamik gövde, içerde daha az konforlu koltuklar demek olurdu.
Ekstrem hava şartlarına daha az dayanan uçaklarda uçardık.
Pek çok kimyasal ya uçaklarda hiç kullanılamazdı ya da daha az kullanılırdı. Böylece düşük teknolojiye sahip ve performanslı uçaklarda uçardık.
Plastik yerine kullanılan camlar daha az dayanıklı olduğundan güvenlik sorunları artardı.
Sonuç hava taşımacılığı bu kadar yaygınlaşmazdı. Bizler zamandan, paradan, çevreden ve güvenliğimizden ödün vermek zorunda kalırdık.