Savaşın Diğer Yüzü
Efsane Fransız komutan, otoriteler tarafından bir deha olarak kabul edilen Napoleon Bonaparte, “ordular midelerinin üzerinde yürür” der. Şüphesiz ki bu söz tesadüfen söylenmemiştir. Bir ordunun ayakta kalabilmesi, motivasyon ve gücünü koruyabilmesi için en temel mesele, yeterli ve sağlıklı besine ulaşabilmekten geçer. Peki cephedeki on binlerce insanın aynı anda beslenmesi tarihsel süreç içerisinde nasıl şekillendi?
Henüz Antik çağda, Roma ordusu için dengeli ve düzenli beslenmenin önemi gerek dönemin tarihçileri, gerekse ordu kaynakları tarafından ısrarla altı çizilen bir konu olmuştur. Elbette bu durum tesadüf değildir: askerliğin gerekliliği olan yeterli ve dengeli beslenme için teşkilatlar kurulmuş, mevzuatlar hazırlanmıştır. Zorlu koşullara dayanabilen uzun ömürlü tahıl ürünleri ana besin kaynağını teşkil etmekle beraber yanında et ve taze-kuru meyve gibi farklı yiyecekler de askerlerin beslenme alışkanlıkları içerisinde bulunuyordu. Orduya mümkün olduğunca “dengeli” beslenme imkanı sağlanıyor, seferler esnasında geçilen bölgelerden yiyecek talep ediliyor veya yiyecek satıcılarından satın alınıyordu.
Nitekim beslenmenin dengeli olmadığı ve yeterli sağlanamadığı durumlarda askerlerin hem fiziki, hem de motivasyonel olarak bundan olumsuz yönde etkilenmesi işten bile değildir. Zorlu koşullar içerisinde dev bir ordunun stabil bir şekilde beslenmesinin ne kadar zor olduğunu tahmin etmek zor değil. Nitekim 19. Yüzyıl başlarında teneke kutunun icat edilmesi, askeri beslenme alışkanlıklarında adeta devrim yaratmıştır. Konserveler, önden hazırlanarak orduya nispeten yeterli miktarda ulaştırılabiliyor ve pek çok krizin böylece önüne geçilmiş oluyordu. 20. yüzyıl sonlarına kadar konserve popülerliğini korumuştur. Günümüzde bile yeterli teknolojik imkanlara ve levazıma sahip olmayan ordular tarafından kullanılmaktadır. Peki yeterli imkanlara sahip modern ordular ne kullanıyor?
Hayatın her alanında bize kolaylıklar sunan ve konforumuzu arttıran plastik ürünler, artık orduların da imdadına yetişiyor. Yüksek teknoloji ürünü plastik ambalajlar içerisinde muhafaza edilen neredeyse her çeşit yiyecek, paket içerisinde bulunan kimyasal ısıtıcı ile ateş kullanmadan sıcak şekilde servis edilerek her koşulda rahatça tüketilebiliyor. Askeri tarih açısından bunun bir devrim olduğunu söylemek hiç de abartılı olmayacaktır. Napolyon bu günleri görebilseydi ne düşünürdü acaba diye sormadan edemiyor insan!
Savunma sanayi gelecek için plastik ile birçok proje sürdürmektedir. Gelecek için diyoruz evet… savaş ile gelecek nasıl oluyor diye soruyor insan değil mi? Savaş saldıran için değil savunan için önemlidir belki de… Hangisi önemlidir bilinmez ama gelecek için her alanda plastik ürünler mücadeleye devam ediyor. Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik son yıllarda plastik sektörünün en önemli savaşıdır. Yatırımlar, araştırmalar ve bütün çabalar geleceği kazanmak için durmaksızın devam ediyor ve devam edecek.