Vay Halimize
Yasaklamak yasaktır ne kadar ironik değil mi? Yasaklar elbette kabul edilebilir değil, elbette insan oğlu özgür olmak ister ancak başkasının özgürlüğü kısıtladığımız da bizim özgürlüğümüz biter. Bu noktada kanunlara ve yasaklara ihtiyacımız var buraya kadar her şey normal. Her alan da kanunlara ve yasaklara ihtiyacımız var bu ifade de gayet normal. Peki insan oğlunun, bir sektörün ve doğanın faydasına olan faaliyeti yasaklamak, bu da size normal geldi mi?
Karşıdan bakıyoruz, yandan bakıyoruz, arkasından bakıyoruz, diğer yandan bakıyoruz, verilere bakıyoruz, dünyaya bakıyoruz neresinden bakarsak bakalım etilen polimer atık ithalatının Türkiye’ de yasaklanmasını anlayamıyoruz. Ticaret Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’nin yayımlanan ‘çevrenin korunması yönünden kontrol altında tutulan atıkların ithalat denetimi tebliğinde’ yapılan değişiklik uyarınca, etilen polimer atık ithalatı, “ithalatı uygunluk denetimine tabi atıklar” listesinden çıkartılarak, “ithalatı yasak diğer atıklar” listesine dahil edildi.
Etilen polimer; kap, mutfak eşyası, plastik kutu, plastik tüp, boru, oyuncak kaplama, kabloların yalıtkan katmanları, ambalaj filmi imalatının yanı sıra poşet, torba ve plastik şişe yapımında kullanılıyor. İthalatı yapılan plastik atıklar, yetkili ve denetimi yapılan firmalar tarafından ayrıştırılarak geri dönüştürülürek ham madde olarak plastik sektörüne kazandırılmaktadır.
Geri dönüşümü yapılan plastik maddeler, insan oğlunun elinde doğada serbestçe gezinmesi engellenmekte ve atık olmaktan kurtarılmaktadır. Hep konuşuyoruz doğa da bir çok plastik atık var diye ve plastik kötülenmektedir. Plastik sektörü elini taşın altına koyarak hem bu sorunu çözmek için yani insan hatalarını bilinçsiz insanların ayıplarını örtmek için çalışmakta ve hem de dünyamızı korumaktadır. Üstelik plastik sektörü bunu yaparken hem para hem de zaman harcamaktadır. Peki bitti mi faydası bitmedi… Pandemi değil sadece pandemi den öncede ham madde tedarik zinciri bir çok üreticiyi zor koşullar ile karşı karşıya bırakmaktaydı. Değişen maliyetler, kurlar, yasalar, politikalar üreticiyi ihtiyaç duyduğu ham madde ile buluşmasında sürekli kuruluşları zorlamakta hatta siparişlerin hem kalitesinin hem de teslim sürelerinin uzamasına sebep olmaktaydı. Geri dönüşüm sayesinde kuruluşlar ihtiyaç duydukları ham maddeler ile çok daha hızlı ve çok daha ekonomik koşullarda buluşmasını sağlamaktadır.
Şimdi biz diyoruz ki geri dönüşüm ile dünyaya, doğaya, devletlere, insan oğluna, üreticiye, tüketiciye, foklara, güvercinlere, çiçeklere yani herkese fayda sağlıyorken plastik sektörü bu zülüm neden? Kendini bilmez birkaç firmanın kendini bilmez tavırları ile kurunun yanında neden yaşta yanıyor? Pire için yorgan yakılır mı? Beş kardeşin beşi de aynı mı?
Sizin düşünen sizin için çabalayan sizin için nefes alıp veren plastik sektörünü üzmeyin… Üzmeyin, üzülmeyin!!!