Doktorlar Boşa Önermiyor
Balık yağında bulunan omega 3, kan kolesterol seviyelerinin dengelenmesine ve damar yapısının korunmasına yardımcıdır. Bu etkisi ile balık yağı takviyesi, ateroskleroz (damar sertliği), yüksek kolesterol, kalp krizi ve felç gibi hastalıklardan korunmaya katkıda bulunur. Aynı zamanda doktorlar ne diyor? Haftada en az 1 kez balık yiyin diyorlar. Sadece çocuklara değil yetişkinlere de bu haftada en az 1 kez balık yenmesi öneriliyor. Özellikle orta yaştan sonra unutkanlık için de balık yağı çok ama çok önemli. Beyin gelişimi için bol bol balık yemek gerekiyor.
Beyin gelişimi derken aslında birazda ironi var elbette bu sözlerimizde. Gerçekleri görmek için için ve aklımızı kullanabilmemiz için balık yemek şart değil elbette. Plastiğin avantajlarını görmek için litrelerce balık yağı içmenize gerek yok. Balık yağı baktı ki olacak gibi değil dedi ki kendi kendine ben plastiğe de katkıda bulunayım.
Bir tür plastik olan poliüretanlar ayakkabı, giysi, buzdolapları ve inşaat malzemelerinde hemen hemen her kullanılmaktadır. Araştırmacılar balık atıklarından (kafalar, kemikler, deri ve bağırsaklar) elde edilen poliüretanların biyolojik olarak parçalanabilir bir alternatif olabileceğini araştırılıyorlar. Projenin baş araştırmacısı PhD Francesca Kerton, başarılı bir şekilde geliştirilirse, balık yağı bazlı bir poliüretan, sürdürülebilir plastiklere yönelik ihtiyacın karşılanmasına yardımcı olabileceğini ifade ediyor. Kerton'un ekibi, yeni malzemeyi yapmak için balık tüketicilere satışa hazırlandıktan sonra Atlantik somonunun kalıntılarından elde edilen yağla başladı. Daha önceleri, petrolün yerini almak için bitki türevli yağları kullanan yeni poliüretanlar geliştirdi. Bununla birlikte, bunların da bir dezavantajı vardır: Yağı üreten mahsuller, genellikle soya fasulyesi toprağa ihtiyaç duyar. Artık balık Kerton'u umut verici bir alternatif olarak etkiledi. Somon yetiştiriciliği, üniversitesinin bulunduğu kıyı Newfoundland için önemli bir endüstridir. Balıklar işlendikten sonra, kalan kısımlar genellikle atılır, ancak bazen onlardan yağ çıkarılır. Kerton ve meslektaşları, bu balık yağını poliüretan benzeri bir polimere dönüştürmek için bir süreç geliştirdiler. İlk olarak, epoksi reçinesindekilere benzer moleküller olan epoksitler oluşturmak için kontrollü bir şekilde doymamış yağa oksijen eklediler. Bu epoksitleri karbon dioksit ile reaksiyona soktuktan sonra, ortaya çıkan molekülleri nitrojen içeren aminlerle birleştirerek yeni malzemeyi oluşturdular.
Şimdi balık yağından üretilen bu plastikler ile alakalı bir çok soru gelecektir diye düşünüyoruz. Mesela üretilen plastik balık kokuyor mu? Ne güzel soru değil mi? Kerton, "Balık yağı ile işleme başladığımızda, hafif bir balık kokusu var, ancak adımlardan geçtikçe bu koku kayboluyor" diyor.
İster koksun ister kokmasın, iş görüyorsa mutlaka uygun bir alanda değerlendirilecektir. Plastik sektörü insanoğluna değer katacak her konuda çalışmakta ve fayda üretmektedir. Doktorlar balık yağını öneriyor insanın sağlı için önemli diyor. Bizlerde diyoruz ki insan sağlı için ve sürdürülebilir bir dünya için daha fazla balık yiyelim. Yiyelim ki balık atıklarından bile fayda elde edebilelim. Balıklara yazık değil mi diyenlere saygı duyuyoruz.