Enerji Rekabeti Bitiriyor
Bilim kurgu filmlerinde aksiyon sahnelerinin şüphesiz en çok bilinen diyaloglarından biri olan ve gerilimi artıran o cümle hep kulaklarımızdadır “kaptan enerjimiz tükenmek üzere” . Dünyamızda da durum pek farklı değil aslında. Yeraltı enerji kaynakları olan kömürler, petrol, doğalgaz, jeotermal kaynaklar hem maliyetleri hem de bölgesel olarak dağılımları sebebi günümüzde alternatifleri aranan enerji kaynakları durumuna gelmişlerdir. Yerüstü enerji kaynakları olan güneş ve rüzgar enerji kaynakları için yatırımlar aralıksız yapılmaktadır. Rüzgar gülleri ağaçların yerini, güneş paneli tarlaları ise buğdayın yerini çoktan almış durumda. Her devlet ucuz, temiz ve kolay elde edilebilir enerji avını sürdürmektedir. Hayatın devamı, ekonominin sürdürülebilir olması enerji kaynaklarının hegemonyası altındadır. Elektrik, günlük yaşamı ve üretimi doğru orantılı olarak etkilemektedir.
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “Son 24 aylık dönemde yüzde yüzün üzerinde artış yaşanan enerji maliyetleri konusunda bir önlem alınmazsa sanayimiz rekabet gücünü yitirebilir” dedi. Sanayi elektriği fiyatları 2 yılda %110 arttı! Plastik sektörü olarak en yoğun enerji kullanan sektörler arasında bulunduklarının altını çizen Gülsün: “Enflasyon 2018 yılında %20,3 2019 yılında ise %11,8 olarak gerçekleşmesine rağmen sanayi üretimi enflasyonu çok daha sert yaşamıştır. Zira son 2 yıllık dönemi incelediğimizde sanayi elektriği fiyatlarının %110 arttığını görüyoruz. Konut tüketimi sürekli desteklenirken kalkınmanın olmazsa olmazı sanayinin enerji maliyetlerinin sert şekilde arttırılması yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Sermaye yapısının yeterince kuvvetli olmadığı işletmelerimiz açısından oldukça yıpratıcı olan bir süreçten geçerken enerji maliyetlerinde yaşanan bu artış işleri daha da zorlaştırmaktadır” dedi.
Sanayinin elektriğinin konut elektriğinden pahalı olduğu tek ülkeyiz! Üretimi desteklemek adına tüm dünyada sanayi elektriği fiyatının konut elektriğinden daha uygun olduğunu belirten Selçuk Gülsün: “Eurostat kaynaklı verilerden Avrupa Birliği ülkelerini incelediğimizde ortalama olarak sanayi elektriğinin konut elektriğinden %44 daha ucuz olduğunu görüyoruz. Benzer şekilde, ABD’de enerji fiyatlarını açıklayan resmi kurum olan EIA verileri de sanayi elektriği birim fiyatının konut elektriğinden %51 daha ucuz olduğunu ortaya koyuyor. Ülkemizde ise bunun tam tersi bir durum söz konusu 2019 yılının başından beri sanayi elektriği konut elektriği fiyatının üzerine çıkmış durumda. EPİAŞ verilerine göre 2018 yılından bu yana konut elektriğinde fiyat artışı %50,2 olarak gerçekleşirken sanayi elektriğinde fiyat artışı bunun iki katından fazla oldu. Bu zamlar neticesinde geldiğimiz noktada sanayi elektriği birim fiyatı konut elektriğinin %9 üzerine çıkmıştır. Üretimin desteklenmesi adına bu konuda bir adım atılması ve sanayi elektriğinin rekabet halinde bulunduğumuz tüm ülkelerde olduğu gibi konut elektriğinden daha ucuz olması elzemdir” dedi. Rekabet gücümüzü yitirebiliriz2018 yılı başından bu yana geçen dönemi incelediklerinde enerji fiyatlarında ülke sanayisinin rekabet gücünü yitirmesine sebebiyet verecek bir artış olduğunu sözlerine ekleyen Selçuk Gülsün: “Dolar bazında bakıldığında ABD’de 2018 yılından bu yana sanayi elektriği fiyatları %6 gerilerken, ülkemizde dolar bazında %43 artış yaşanmıştır. Bu gelişme neticesinde ABD’de sanayi elektriği ülkemizden %46,9 daha ucuz hale gelmiştir. Elektrik fiyatlarında yaşanan artışın ülkemize özgü olması sebebiyle sanayimiz rekabet gücünü yitirmekte ve ihracat pazarlarında kayıplar ile karşı karşıya kalmaktadır. İşletmelerimizin küresel rekabette gücünü koruyarak üretime, istihdama ve ihracata katkı sağlamaya devam edebilmesi adına sanayi elektriği fiyatlarının rekabetçiliğimizi koruyacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir” dedi.
Sözlerine devam eden Gülsün: “Elektrik tedarikinde iki farklı sözleşme opsiyonu bulunmakta biri YEKDEM, piyasa takas fiyatı (PTF) ve dağıtıcı komisyonu üzerinden hesaplanan değişken fiyatlı seçenek diğeri ise sabit fiyatlı sözleşme seçeneği. YEKDEM fiyatlarının arttığı dönemlerde PTF fiyatları gerilemekte ve bir dengeleme unsuru olmakta. 2018 yılından bu yana geçen 28 aylık dönemin 17 ayında YEKDEM’li tarife daha avantajlı fiyatlar sunmuş olsa da maliyet öngörüsünde bulunmasını zorlaştırması sebebiyle sanayiciler açısından sorunlar barındırmaktadır. Bu sebeple sözleşme kararlarına işletmelerin üst yönetimlerinin de müdahil olmasını tavsiye ediyoruz” dedi.
Eylül 2020 itibarı ile elektrik zamları bireysel ve kurumsal tüketicileri oldukça zorlayacak gibi gözüküyor.