Eğitimde Yeni Çözümler
Pandemi ile birlikte bir çok insan bir çok sektör bir çok ekonomi bir çok devlet, farklı alanlarda farklı açılardan olumsuz olarak etkilendi. Sağlı etkilenen bir çok insanın yaşadığı trajedi ise tabii ki en kötüsü. Ya peki çocuklar? Çocuklar nasıl etkilendiler? Nasıl yaşıyorlar bu pandemi sürecini? Anne ve babalar, dedeler, annaneler, babaanneler, aile büyükleri çocuklarından nasıl etkileniyor? Bu soruların cevaplarını vermek hiç kolay değil. Belki yıllar sonra bu soruların cevapları ortaya çıkan problemler ile birlikte çok daha net analiz edilebilecek.
Çocukların koronavirüsten etkilenmediği ancak taşıyıcı oldukları bilim insanları tarafından açıklandıktan kısa süre sonra, virüsün mutasyona uğraması ile bir şehir efsanesine dönüştü. Çocukların hastalanmaya başlaması ve ölümler bütün verileri bir anda altüst etti. Peki yaşlıları çocuklardan uzak tutarak yaşlıları korumaya çalışırken, çocukları çocuklardan nasıl koruyacaktır? İmkansız gibi… bir çocuğa oyun çağında en çok etkileşimde bulunmak istediği bir dönümde onlara çocuklarımıza sosyal mesafeyi anlatmak mümkünmü? Tabii ki mümkün olmadı ve çocuklarımı bir anda dört duvar içerisine hapsettik, tıpkı yaşlılarımız gibi tıpkı kronik hastalık olan insanlar gibi… Okulları kapattık, parklar sessizleşti, çocuk kahkahaları sokaklarda duyulmaz oldu. Sanki Çernobil, sanki Hiroşima, sanki Nagasaki her yer… Ama bir şekilde eğitim ve öğretim devam etmeliydi, bir şekilde çocuklarımızı geleceğe hazırlamak zorundayız. Eğitimciler ve bilim insanları online eğitim için kolları sıvadılar. Yazılımlar, donanımlar, yatırımlar, değişen eğitim modelleri hızlıca herkes hazırlandı. Dijital devrim her alanda olduğu gibi eğitim alanında da gerçekleşiyordu. Dünya genelinde bazı otoritelere göre online eğitim başarılı olmuştu, bazı otoritelere göre ise kesinlikle fiyaskoydu. Online eğitim tartışıla dursun öğretim online yapılabilir belki, ya öğrenim?
Eğitimciler öğrenim için okulların açılması gerektiği konusunda fikir birliğine vardılar ve dünya genelinde ülkeler kendi standartları ve yetenekleri doğrultusunda okulları açmaya başladılar. Sağlık ve eğitim ilk kez ters düşüyordu. Bilim adamların okulları açmanın bir felaket olacağı konusunda eğitimcileri uyarmış olsa da okulların finansal olarak ta zor durumda olmasının baskısı ile okullar açıldı. Eğitimciler okulların açılmaması ve öğrencilerin hem öğrenim hem de öğretim de geri kalması durumunda önümüzdeki 15 yılda etkilerinin ve bedellerinin ağır olacağı kanısında. Öğrenciler açısından baktığımızda ana okulundan üniversite öğrencisine kadar hepsi okulların açılmasını istiyor elbette. Koridorlarda özgürce koşmak, arkadaşları ile özlem giderken ve hayatı paylaşmak, öğretmenlerine sarılmak her öğrencinin hayali.
Devletler, bakanlıklar, idareciler ve eğitimciler okullarda alınması gereken ve alınacak tedbirler ile alakalı bir çok çalışma başlattılar ve tamamladılar. Okula girmeden önce maske değiştirmek, koridorlarda dezenfektanlar, sosyal mesafe uyarı tabelaları, azaltılan sınıf öğrenci mevcutları ve daha bir çok önlem ile okullar hazırız dediler. Veliler yetmez dedikçe idareciler şartları zorladılar. Hollanda da öğrencilerin masalarını etrafına plastik kalkanlar takıldı. Pvc, Pc ve birkaç benzeri şeffaf türev levhadan üretilen kalkanların kalınlığı çok önemli olmamakla birlikte bulaşın engellenmesinde etkili bir çözüm olarak uygulanmaktadır. Plastik hayatımızın her alanında bize pratik ve efektif çözümler sunmaya devam ediyor.