Kaledeki Yalnızlık
Aynı anda milyonlarda, hatta bazen milyarlarca insanı aynı anda tutmak, benzer duyguları yaşatmak kolay mıdır? Takdir edersiniz ki epey zordur ve bunu sağlayabilecek çok az şey vardır. İşte futbol bunlar arasında en önemlilerinden birisi! Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya milyarlara benzer duyguları yaşatan, onları aynı anda sevindirip hüzünlendiren bir mucizedir adeta futbol. Eminiz, sizin de sevinçlerinizde, hüzünlerinizde, anılarınızda mutlaka yeri vardır. Belki siz oynadınız, belki de çok iyi bir taraftarsınız; sonuç olarak siz de futbolun bir tarafısınız! Bir de, sahada birisi var ki, hem oyunun içindedir hem de dışındadır. Yalnızdır; aynı zamanda takımının kaderini elinde taşır; Evet kaleciden bahsediyoruz. Diğer 10 futbolcudan ayrılan, ayaklarıyla değil elleriyle mucizeler yaratan kişiden. Peki bir hatasıyla, bir kurtarışıyla futbolun tarihini değiştirebilen kalecinin evrimi nasıl gerçekleşti? Elleri bu kadar önemliyken, ellerini koruyan eldivenleri zaman içerisinde nasıl değişti?
Futbolun henüz profesyonelleşmediği önceki yüzyıllarda, hala çoğunlukla amatör ruhla oynandığı zamanlarda, bazı kaleciler çıplak elle oynamayı tercih ederken bazı kaleciler bezden yapılmış eldivenler giyerlerdi. Geçmişte kaleciler, yaralanmalardan korunmak ve daha iyi kavramalarına yardımcı olmak için ellerinin etrafına kumaş şeritleri sararlardı. Bu bez eldivenler eski çoraplardan ya da taytlardan kesilen şeritlerle elin etrafına tutturulurdu ve bazen sadece bir parmağı kaplarken diğer parmakları tamamen korumasız bırakırdı; Ayrıca sert toplara ve darbelere karşı da pek koruma sağlamazlardı çünkü özellikle bu amaç için tasarlanmamışlardı!. Kendilerini sert darbelerden koruyabilmelerinin tek yolu buydu ve açıkçası pek işe yaramıyordu. Kalecilerin kaderi, ağrıyan ve moraran parmaklarla uğraşmaktı!
İlk büyük yenilik, kaleci eldivenlerinde deri kullanılmasıydı. Ancak derinin hava almaması ve tutuşunun modern plastik temelli kaleci eldivenlerine göre çok daha düşük olması, konfordan ödün verilmesine sebep oluyordu. Bununla beraber yün, pamuk gibi materyaller de kullanılıyor, bir anlamda modern eldivenlere giden dikenli yollardan geçiliyordu! Kaleciler için “plastiğin yeniden keşfi” müthiş bir dönüm noktası oldu. Plastik teknolojilerinin kombinasyonu kullanılarak yapılan modern kaleci eldivenleri, standartları değiştirdi ve moraran ellere, kırılan parmaklara karşı adeta bir kurtarıcı olarak ortaya çıktı. Bu, dayanıklılık ve gücü korurken daha hafif malzemelerin kullanılmasına olanak sağladı. İkinci büyük gelişme ise 1980'lerin sonunda topun daha iyi kavranması ve oyun sırasında kaymanın azaltılması için suni lateksin kullanılmaya başlanmasıdır. Lateks aynı zamanda mükemmel bir şok emicidir; darbe kuvvetlerini sadece derinin başarabileceğinden daha geniş bir alana dağıtarak aksi takdirde ağrıya veya yaralanmaya neden olabilecek darbelere karşı koruma sağlar. Günümüz futbol eldivenleri Lycra®, Spandex®, Nylon® gibi en kaliteli sentetik plastik malzemelerden ve zaman içinde şekillerini kaybetmeden zorlu hava koşullarına dayanabilen diğer insan yapımı liflerden üretilmektedir - bu da onları dünyanın neresinde oynarlarsa oynasınlar her tür oyuncu için hem rahat hem de pratik hale getirmektedir.
Futbol borsada mı güzel, arsada mı güzel o tamamen sizin yorumunuza kalmış. Amatör ruhu da seviyor olabilirsiniz, her biri birer atlet olan profesyonel futbolcuları da. Ancak kesin olan bir şey var; Futbol plastikle güzel!