Para, Para, Para
Gerçekten söylenmiş midir söylenmemiş midir bilinmez ancak muzaffer komutan Napoleon Bonaparte’a ithaf edilen meşhur bir söz vardır: D'argent, D'argent, Beaucoup D'argent (gümüş, gümüş, daha çok gümüş!). Biz bu sözü para, para, para olarak biliyoruz ve gündelik hayatımızda kullanıyoruz, o kadar ki adına şarkılar yazıp söylüyoruz! Yalana gerek yok, para herkes için önemli. Miktarı herkes için değişir elbet ama siz bazılarının “para önemli değil” demesine aldırış etmeyin! Hayatımızı sürdürebilmek için minimum seviyede bile olsa paraya sahip olmamız gerekir. Merak etmeyin bu bize ve çağımıza özgü bir durum değil, insanlar binlerce yıldır aynı dertten muzdarip. Peki bu kadar önemli olan paranın tarihsel yolculuğuna tanıklık etmek ister misiniz?
Paranın ilk biçimleri bildiğimiz kadarıyla insanlar tarafından kullanılan deniz kabukları ve boncuklardı. Bu malzemeleri bulmak kolaydı, dayanıklıydı ve hemen hemen herkes bunları kullanabiliyordu. Zaman geçtikçe insanlar para birimi olarak bronz sikkeleri kullanmaya başladı. Lidyalılar ilk sikkeleri M.Ö. 600 yılında basmışlardır, ancak sikkelerin dünya çapında popüler hale gelmesi Roma İmparatorluğu'na kadar sürmüştür. Romalılar, bu dönemde genellikle İmparatarların adıyla anılan Aurelius, Denarius gibi sikkeleri kullanıyorlardı. Roma İmparatorluğu çökerken, para birimi de çöktü; tüm devletlerin başına gelen makus kader! Bu arada, ilk kağıt para M.S 7. yüzyılda Çin'de basılmıştır ancak dünya genelinde popülerliğe ulaşması binlerce yıl sürdü. Roma sonrasında irili ufaklı güce sahip bütün hükümetler madeni para üretimini devraldı ve kendi darphanelerini kurdu. Devletler tarafından işletilen bu darphaneler boyut, ağırlık ve saflık bakımından standartlaştırılmış sikkeler üretti ve kullanıma sürdü. Para basmanın ekonomik yönü kadar, sembolik olarak iktidarı temsil yanı da vardı; bir devletin kendi parasını basıyor olması, o devletin muktedir olduğunu gösterir.
Bugün hala kağıt ve madeni tür para birimlerini kullanıyoruz, ancak artık daha sofistike ve kullanışlı alternatiflerimiz var. Artık cebimizde nakit para ve hatta bozuk para taşımak zorunda kalmadan paramızı harcamamızı sağlayan plastik kredi kartlarımız ve banka kartlarımız var. İlk kredi kartı 1950 yılında Diners Club tarafından çıkarılmıştır. Üyelerin restoranlarda yemeklerini ücretlendirmelerine ve daha sonra ödeme yapmalarına olanak tanıyordu. 1958 yılında American Express kendi kartını tanıttı. Zaman içerisinde kredi kartları yaygınlaştı ve plastik kredi kartları bir standart haline geldi; Plastik kredi kartlarının kullanımı, nakit taşımaktan veya çek yazmaktan daha fazla kolaylık ve güvenlik sunduğu için popüler hale gelmiştir. Kredi kartları nakit taşımaktan daha güvenlidir, çünkü bir satın alma işlemi yapılırken yalnızca kart numarası gösterilir. Ayrıca, kredi kartı hesabınızdaki bakiyeyi takip etmek, cüzdanınızdaki veya çantanızdaki nakit parayı takip etmekten daha kolaydır. Farklı farklı şekillerde, farklı farklı olanaklar sunan kredi kartlarımız, plastik oldukları için fazlasıyla hafif ve dayanıklılar; her yere sığdırabiliyoruz ve dilediğimizce kullanabiliyoruz. Yalnız ufak bir tavsiyemiz var; kullanırken ayarı kaçırmamaya dikkat edin!