Yasakları Fırsata Dönüştürmek
Plastik atık alan pek çok ülkenin, dışarıdan alımları ve gönderimleri iptal ettiği haberleri çoğalıyor. Bunların arasında Çin, Filipinler, Vietnam ve en son olarak Malezya da yer almaya başladı. Karşı çıkılan noktada ise, gönderilen atıkların çok azının geri dönüşüme uygun olması gibi duruyor. Bu hususta yapılan anlaşmaların önemi büyük açıkçası.
Mesele plastik endüstrisinin kendisinde. Materyallerinin geri dönüştürülebilir görünmesini sağlamak ve plastik ürünlere yönelik yasakları önlemeye çalışan, işçilerinin emeğini düşünen endüstri grupları, 30 yılı aşkın bir süredir ürünlerini pazarlamak ve lobi yapmak için harcadılar. Plastik ürünler, kapaklar, paket taşıma kapları ve pipetler gibi aktif olan bir pazarda rekabet etmeye çalışan şirketler için iş biraz zorlaşacak gibi.
Çin, her yıl ABD’den 7 milyon ton plastik alıyordu ve Birleşmiş Milletlere göre 1992 ve 2017 yılları arasında dünyanın plastik atığının %45’i Çin’de sona erdi. Ancak Çin, 2018 yılının Ocak ayında plastik hurda alımı yapmayı bıraktı. O zamandan beri, zengin ülkeler daha az gelişmiş ülkelerdeki geri dönüştürülemeyen malzemeyi büyük ölçüde Güneydoğu Asya’da hacimle başa çıkamayacak şekilde rehin etmeye çalıştı.
Bu, kullanılamaz plastik atıkların toplandığı ve geri dönüşümün daha da pahalılaştığı anlamına gelir. 1973’te Berkeley, California’da kaldırım kenarı geri dönüşümüne öncülük eden Ekoloji Merkezi’nin genel müdürü Martin Bourque; “Hepimizin kendisiyle dalga geçme zamanının geldiğini düşünüyorum” dedi. “Bu şeyleri mavi kutuda topluyoruz. Böylece geri dönüşüm konusunda kendimizi iyi hissedebiliyoruz ve sonra bunu çözüyoruz ve bunun yarısı hala atık depolama alanına gidiyor.
Plastik endüstrisini bitirmeye mi çalışıyorlar dünyada acaba? Diğer materyaller yeterince satmıyor mu? Atıkları daha tehlikeli, geri dönüşü daha pahalı değil mi? Dayanıklı, geçmişte hatalar olsa da günümüzde güvenli, uygun maliyetli plastik ürünler olmasa acaba ceplerimizde ne kadar para kalacaktı bu kriz dönemlerinde?
Krizi fırsata çevirmek daima zekâ ister. Başkasının atığı, bir başkasının hazinesi diye boşuna dememişler. Ama bu durumda tabi başkasının atığı, bizim madenimiz olabilir. Gelir kapımız olabilir. Bazı firmaların, üreticilerin ve geri dönüşüm merkezi sahiplerinin bu kabul edilmeyen, artık istenmeyen plastik atıkları alması ve ülkeyi geri dönüşümde üst basamaklara çıkartması gerekiyor. İlk adımı kimler atacak acaba?