Plastik Tarihinde Yaz
PLASTİKLER KULLANDIĞIMIZ ÜRÜNLERİ RADİKAL BİÇİMDE DEĞİŞTİRDİ, YAZIN DENİZDE VE SAHİLDE KULLANDIĞIMIZ HER ŞEYDE PLASTİKLERİN İZİNİ GÖRMEK MÜMKÜN.
Plastikler 19.yy’da kullanılmaya başladı ancak hayatımızın her alanına girişi özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleşti. Savaş sırasında ABD endüstrisinin iyice büyümesi, doğal kaynakların öneminin artması ve bu yüzden doğal kaynakların yerini tutacak sentetik maddelere duyulan ihtiyaç plastik sanayi ve teknolojinin hiç olmadığı kadar önemli hale gelmesini sağladı. Özellikle savaş sonrası tüketimin artmasıyla birlikte plastikler hemen hemen her üründe kullanılır hale geldiler. Bugün yazın kullandığımız çoğu üründe plastikten üretiliyor.
Mayolar
Bildiğimiz anlamda mayoların ortaya çıkışı 20.yy’a uzanıyor. 20. yy’a kadar hem kadın hem erkekler deni-ze vücutlarının büyük kısmını kapatan gündelik kıyafetleri andıran kıyafetlerle girerlerdi. 1900’lü yılların başlarında su sporlarıyla ilgilenenler yavaş yavaş vücudu saran, kolları ve bacakları açıkta bırakan giysiler giymeye başlasalar da bu giysiler hoş karşılanmıyor hatta bazen cezaya tabii oluyorlardı. Denize girmenin, plajların ve özellikle güneşlenmenin gittikçe yaygınlaşmasıyla 1930’lu yıllarda vücudun büyük kısmını açıkta bırakan kıyafetler iyiden iyiye yaygınlaştı ve erkekler de denize girerken üzerlerine bir şey giymemeye başladılar.
1939’da, E. I. duPont de Nemours & Company, devrim yaratan 6.6 polimer isimli bir naylon geliştirdi. İlerki yıllarda da Dacron, Orlon, Lycra ve Spandex gibi diğer sentetik malzemeler icat edildi. Bu dönemde, tekstil üreticileri de tasarımda parlak renkler ve dokumasa desenlerini denemeye başladılar. 1946’da Paris’te kadınlar için iki parçalı bikininin üretilmesi bir anlamda devrimdi. 70’lerde Likra gibi malzemelerin kullanımı popülerleşti.
Mayo teknoloji konusunda asıl devrim 2000’li yıllarda yüzme sporuna yapılan yatırımlarla gerçekleşti. Bu yıllarda geliştirilmeye başlanan mayolar kullanılan malzemeler sayesinde sürtünme kuvvetinin kayda değer ölçüde azalması sağlandı. Öyle ki %100 poliüretandan üretilmiş mayolardan sonra her yüzme yarı-şında rekorlar kırıldı, yüz yılın rekoru olarak görülen rekorlar birden fazla yüzücü tarafından geçildi ve bunun üzerine %100 poliüretan mayoların kullanılması yasaklandı. Ancak yine de bugün hem sıradan insanların hem yüzücülerin kullandığı mayolarda farklı tip plastikler bol miktarda kullanılıyor.
Deniz Yatağı
Deniz yatakları için evlerde ve kamplarda kullanılan şişme yatakların denize uyarlanmış versiyonu denilebilir. Kolayca indirilip şişirilebilir ve oldukça hafif oldukları için deniz yatakları hemen hemen her yere rahatça sığabiliyor ve taşınabiliyorlar. İlk eğlence amaçlı deniz yatakları 1949 yılında Londra’daki Britanya Endüstrileri Fuarında tanıtılmış olsa da, tanıtılan şişme yatak şu ankiler kadar sağlam değildi ve havası çok hızlı iniyordu. Günümüzdeyse şişme yataklar ve deniz yatakları günlerce hava kaybetmeden kullanılabiliyor, kullanılan kaliteli plastikler sayesinde de darbeleri hasar almadan atlatabiliyorlar.
Güneş Gözlükleri
Orta Çağ ve Uzakdoğu kaynaklarında eski zamanlarda gölgeli ve renkli camlar kullanıldığından bahsedilse de modern anlamda güneş gözlüklerinin kullanılması 1900’lü yılların başlarına denk geliyor. Foster Grant firmasının sahibi Sam Foster 1929 yılında güneş gözlüklerinin seri üretimini başlattı. İlk başlarda Hollywood yıldızlarının, gözlerini stüdyo ışıklarından korumak için kullandığı güneş gözlüğü, yıldızlarının şöhretleri sayesinde hızla popülerleşti. Güneş gözlüklerinin yıldızlar için bir diğer faydası sokakta gezerken tanınmamalarını sağlamasıydı. 30’lu yıllara gelindiğinde ordu pilotlarının ihtiyaçları doğrultusunda güneş gözlüğü siparişi verdi ve böylece güneş gözlüğü üretimi ve teknolojisi hızla gelişti. Ray-Ban’ın ürettiği Aviator gözlükleri II. Dünya Savaşı sırasında aynı zamanda moda ikonu oldu. Bunun ardından 1950 yıllında Ray-Ban kendi has plastik kalıplama teknolojisi sayesinde Wayfarer’i üretti ve ününe ün kattı. Artık plastik kalıp teknolojisi sayesinde güneş gözlükleri uygun fiyatlara ve hızlıca üretilebiliyordu. Böylece halkın güneş gözlüklerine erişimi arttı ve güneş gözlükleri günümüzde hemen hemen herkesin kullandığı bir ürün haline geldi.
Fiberglas Tekneler
İnsanlık tarihi boyunca denize ve suya erişim, sundukları olanakların bolluğu ve sağladığı avantajlardan dolayı çok önemli olageldi ve olmaya devam ediyor. Ancak insanlık tarihinin çok yakın zamanına kadar su üzerindeki ulaşımı ağaçların kesilip elde edilen parçalara şekil verildikten sonra bu parçaların birleştiril-mesiyle inşa edilen tahta gemilerle oluyordu. Tahta gemilerin hem yapımı ve hem de korunması yoğun bilgi, tecrübe ve işgücü gerektirdiğin tahta gemiler zahmetli ulaşım araçlarıydı. Bu durum fiberglasın ica-dıyla değişti.
Fiberglasın patentini ilk kez 1880 yılında Prusyalı Hermann Hammesfahr ABD’de aldı. Ancak seri üretime geçilmesi için bir 50 yıl kadar daha beklemek gerekecekti. 1932 yılında Owens Illinois’te araştırmacı olan Games Slayter sıkıştırılmış havayı erimiş havanın üzerine yönlendirince şans eseri fiberi üretmiş oldu. Bu patentle ilk cam elyaf üretimi 1933 yılında yapıldı. Owens 1935 yılında Corning şirketine katıldı ve Owens Corning 1936 yılında kendi patentiyle ilk fiberglas üretimini yaptı. Fiberglas aslında çok miktarda gazı hapseden bir cam elyafıydı ve yüksek sıcaklıklarda yalıtkan olarak kullanılıyordu.
1936 yılında duPont, fiberglas ve plastiği birleştirerek kompozit bir malzeme üretmek için uygun reçineyi buldu. Almanlar bunu daha da geliştirdiler. II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Gizli Servisi bu bilgileri ele geçirdi ve ABD ile paylaştı. Amerikalı Cyanamid 1942 yılında bugünkü polyester reçinesinin öncüsünü bu bilgiler sayesinde üretti. Fiberglas ve reçine kombinasyonu ile fiberglasın içerisindeki gaz plastikle değiştirildi. Böylece malzeme çok daha sağlam hale geldi, inşaat ve yapı alanında kullanılmaya başlandı. Bundan sonra cam fiberden oluşturulan bütün kompozitlere fiberglas denir oldu.
Owens Corningli Ray Greene’in 1937 yılında ürettiği tekne ilk fiberglas tekne olarak kabul edilmiştir ancak malzemenin kırılgan yapısı nedeniyle üretime devam edilmemiştir. 1939 yılında Rusya’da plastikten yolcu gemisi, ABD’de ise uçak gövdesi ve kanatları üretildi. Ray Greene 1942 yılına kadar çeşitli plastiklerle denemeler yaptı ve 1942 yılında polyester reçinesi ile küçük bir yelkenli üretti. Bu yıllarda fiberglastan üretilen tekne denemeleri iyice arttı. 1947 yılında B.B. Swan fiberglas kano üretti, Carl Beetle fiberglas tekneler üretti ve Ocak 1947’de bunları sergiledi. 1951 yılında fiberglastan üretilme yardımcı motorları olan ilk yelkenliler ortaya çıkmaya başladı. Ray Greene ise çalışmalarına devam etti ve kendi firmasını kurdu. 1957 yılında geliştirdiği New Horizon isimli tekneden 175 tane üretti. O günden bugüne fiberglas teknolojisi son derece ilerlerdi, fiberglas tekneler gittikçe dayanaklı ve sağlam hale geldiler ve bugün tekne üretimlerinde en sık kullanılan malzemelerden biri.
Plastiklerin ortaya çıkışı ve özellikle sektöre olan ilginin artması farklı amaçlara hizmet eden (daha daya-nıklı, daha sağlam, daha hafif) plastik türlerinin yaygınlaşmasıyla yeni ürünler ortaya çıktı, var olanlar şekil ve yapı değiştirdi, kimisinde de plastikler sayesinde seri üretime geçilebildi.
Plastikler artık yaz tatillerimizin vazgeçilmez unsurlarından.